G-20 zirvesi için ülkemize gelecek olan Suudi Arabistan Kralı Salman Bin Abdülaziz ve Prens El-Velid bin Telal bin Abdülaziz el Suud için 65 adet özel yapım Mercedes marka otomobil ve yatağından çarşafına, kullanacakları bardaktan elbiselere kadar her şeyin en ince detayına kadar yer aldığı özel eşyalar 16 kamyon ile getirildi.

Mensubu bulunduğumuz dinimiz İslam israfın her türlüsünü yasaklamışken, deniz kenarında abdest alırken dahi suyun israf edilmemesini bizlerden isterken bir İslam ülkesi liderinin birkaç günlüğüne yapılacak bir ziyaret için yaptığı bu masrafı ne ile izah edebiliriz?

İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı sel olup akarken, açlıktan insanlar kırılırken, İslam ülkelerinden kaçarak daha iyi bir hayat için Avrupa’ya kapak atmaya çalışırken bir liderin üç günlük rahatı için yaptığı bu harcamalar Müslümanları derin yaralamaktadır. Ne diyelim, Balık baştan kokuyor kokusu da kuyruğa kadar sirayet ediyor.

İsraf, gerek iş ve gerekse sözde haddi aşmak olarak tarif edilmiştir. Müslüman yemesinden giymesine, zamanı değerlendirmesinden yapacağı infakına kadar hayatının her alanında ve anında israftan uzak durması gerekir. Rabbimiz israf edenleri şeytanların kardeşi olarak tanıtarak şöyle buyuruyor:

“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.” (İsra 26- 27)

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) :

“Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız.” (Nesaî ) buyurarak israf ve tekebbüre kaçmamak için uyarıda bulunuyor. Ayet-i kerimede de;

“Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez” (A’raf 31). Çünkü “müsrifler şeytanların kardeşleridir” (İsra 27) buyrulmuştur.

Hz. Ömer, oğlu Abdullah’ı bir gün et yerken görmüş ve: “Hayrola et mi yiyorsun?” diye sormuştu. Oğlu: “Evet canım çekmişti de…” deyince Hz. Ömer üzülmüş ve ona: “Sen öyle canının her çektiğini alıp yiyorsun öyle mi? Bilmez misin ki, Efendimiz “İnsanın canının çektiği her şeyi yemesi de israftır.” buyurmuştur.” demişti (İbn Mace)

Tarih israf ve savurganlıkları sebebiyle gazaba uğrayan, helak edilen kavimlerin hikayeleri ile doludur. Hiçbir kavim yoksulluktan helak olmamıştır. Tam tersi bol bulup israf etmekten, şımarıklıktan, sapıklıklara düşmekten, Rabbimizin emir ve yasaklarını dikkate almamaktan helak olmuşlardır. Kur’an-ı Kerim kavimlerin acı sonlarını ibret almamız ve onların düştükleri hatalara düşmememiz için bize haber vermektedir.

Akıbetimizin kötü sonlanmaması için memurundan amirine, yönetileninden yöneticisine kadar herkesin israf konusunda daha duyarlı, daha dikkatli olması gerekmektedir.

YORUM YAZ