Amerika Birleşik Devletleri Senatörü J. William Fulbright

Yıllardır yaz-boz tahtasına dönen eğitim sistemimiz ve ABD’nin kontrol ettiği Fulbright Komisyonu üzerinde durulmalıdır. Fulbright Programı, Amerika’da okumak isteyen öğrencilere burs veren ve öğrencilerin okul ücretlerini, geçim masraflarını, sağlık sigortasını sağlayan ayrıca öğrencinin gidiş-geliş yol masrafını karşılayan bir komisyon ve bu komisyonun sağladığı burstur. Amerika Birleşik Devletleri Senatörü J. William Fulbright tarafından 1946 yılında kurulmuştur.

27 Aralık 1949’de imzalanan “Fulbright Antlaşması” ile oluşturulan eğitim komisyonu, o tarihten bu yana Türk Milli Eğitim Sistemi’ni etkisine almıştır.

Fulbright Komisyonu 4’ü Türk, 4’ü Amerikalı olmak üzere 8 üyeden oluşuyor ve herhangi bir anlaşmazlık durumunda ise komisyonun başkanlığını ABD’nin Türkiye’deki büyükelçisi üstleniyor. Yani aslında durum 4’e karşı 5.

Amerika menşeli Fulbright Anlaşması’nın asıl adı “Türkiye ve ABD Hükümetleri Arasında Eğitim Komisyonu Kurulması Hakkındaki Anlaşma” diye geçiyor.

Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu, yada diğer bir adıyla Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri Kültürel Mübadele Komisyonu, 1949 yılında Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye arasında imzalanan ikili anlaşma ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen 13 Mart 1950 tarih ve 5596 sayılı kanun çerçevesinde çalışmalarına başlamıştır.

Fulbright Anlaşması tek parti döneminin son hükümeti tarafından alelacele imzalanmıştır. Reis-i Cumhur İnönü, Başbakan Şemsettin Günaltay, Milli Eğitim Bakanı da Hasan Tahsin Banguoğlu’dur.

Komisyonun bütçesi 1949 yılındaki kuruluşu itibariyle, Türk ve Amerikan Hükümetleri tarafından ortaklaşa oluşturulmaktadır.

Bu komisyon, Türkiye’deki bütün eğitim aşamalarının müfredat ve kitaplarının tespit edildiği, tüm eğitim sisteminin biçimlendirildiği bir komisyondur. 1949 yılından beri, Türkiye Eğitim Sistemi bu komisyonun etkisi altındadır.

Amerika ve Türkiye arasında imzalanan Fulbright Anlaşması, Türkiye’nin eğitim sisteminin ilerlemesi ve geliştirilmesi maksadı görüntüsüyle yapıldı. Ancak Amerikan kültürünün yaygınlaşması ve yayılmacılığı sisteme yerleşmiş oldu. Büyük ölçüde batı hayranı, taklitçi, ezberci, değerlerimize uzak nesiller yetişmesinin önüne bir türlü geçilemiyor. Özellikle eğitimdeki sıkıntılar yüzünden meydana gelen dışarı beyin göçü bir türlü tersine çevrilemiyor. Milli Eğitim Bakanlıkları hep sorunlu bakanlıklar görüntüsünden kurtulamadı. Her dönem kabinelerde en çok değişen bakanlar genelde Milli Eğitim Bakanları oldu.

Milli Eğitim hakkında son sözü her zaman komisyondakiler söylüyor. Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu’nun faaliyetlerini denetleyen, kural ve politikalarını belirleyen bir yönetim kurulu bulunuyor. Üyeler bir takvim yılı için seçiliyor. Üyelerin görevleri, müteakip seneler için de uzatılabiliyor.

Fullbright Eğitim Komisyonu sadece Türkiye’de değil, birçok ülkede faaliyet gösteriyor.

Bilim dünyasında “Türk Einstein” diye anılan Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, eğitim sistemindeki bozulmayı, “1945’e kadar İngiltere’nin sömürgesiydik. 1945’ten sonra ABD’nin sömürgesi olduk. Milli Şef İsmet İnönü 1949 tarihinde yaptığı resmi (Fulbright) anlaşma ile Türk Milli Eğitim Sistemi’ni ABD’lilere teslim etti” ifadeleri ile açıklıyor.

Önemli Atatürkçü kalemlerden Araştırmacı-Yazar Yılmaz Dikbaş ‘Atatürkçüler Yenildi’ isimli kitabında, bu anlaşmayı “ABD ile imzalanan ikili anlaşma gereği, sekiz kişiden oluşan bir Eğitim Komisyonu kuruldu. Bu komisyonun adı “Fulbright Eğitim Komisyonu” idi… Bu Komisyonun görevi; Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programlarını belirlemekti. Türk Ulusu’nun geleceği olan gençlerin eğitimi, yarısı Amerikalılar’dan oluşan bir komisyona bırakılıyordu” şeklinde özetliyor.

Milli Gazete Yazarı Adnan Öksüz, Türkiye’den Fulbright Bursu alanlar ile ilgili köşesinde şöyle yazıyor; “Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu gibi birçok ünlü isim bu burslardan faydalandı.”

Fulbright Bursu:

Fulbright burslarından bugüne kadar binlerce kişi yararlandı. Bu isimler arasında çok sayıda bakan ve bürokrat da bulunuyor. Burs başvurularında Amerika´ya daha önce gitmemiş yada kısa süreli olarak gitmiş bireylere öncelik veriliyor. Her alandan insanın Fulbright Bursları’ndan yararlanabilmesi hedefleniyor.

İşte ABD’nin ECA ve Fulbright’la yetiştirdiği dünya liderlerinden bazıları:

Heinz Fischer (Avusturya Cumhurbaşkanı)

Yves Leterme (Belçika 48. Başbakanı)

Eljko Komi (Bosna-Hersek Eski Cumhurbaşkanı)

Lars Løkke Rasmussen (Danimarka Eski Başbakanı, Liberal Parti Venstre Lideri)

Tarja Halonen (Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı)

Matti Taneli Vanhanen (Finlandiya Eski Başbakanı)

Nicolas Sarkozy (Fransa Eski Cumhurbaşkanı)

François Fillon (Fransa Eski Başbakanı)

Mikheil Saakashvili (Gürcistan Cumhurbaşkanı)

Fatmir Sejdiu (Kosava Eski Devlet Başkanı)

Dalia Grybauskaite (Litvanya Cumhurbaşkanı)

Andrius Kubilius (Litvanya Eski Başbakanı)

Nikola Gruevski (Makedonya Başbakanı)

Lawrence Gonzi (Malta Başbakanı)

Jan Peter Balkenende (Hollanda Eski Başbakanı)

Jens Stoltenberg (Norveç Başbakanı, İşçi Partisi Genel Başkanı)

Donald Tusk (Polonya Başbakanı)

Anibal CavacoSilva (Portekiz Cumhurbaşkanı)

Robert Fico (Slovakya Başbakanı)

Fredrik Reinfeldt (İsveç Başbakanı)

Gordon Brown (Birleşik Krallık Eski Başbakanı)

 

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’na göre Fulbright Anlaşması ve Eğitim Sistemimiz ile ilgili videoyu izlemek için tıklayınız…

YORUM YAZ