Cehennemliklerin dosttan pişmanlığı
“O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı yolu tutsaydım!”
“Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!”
“Andolsun, Kur’an bana geldikten sonra beni ondan o saptırdı. Zaten şeytan insanı yardımcısız bırakıverir.”
Peygamber, “Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” dedi.” (Furkan 27-30)
“Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.” (Furkan 43-44)
Rahman’ın Has Kullarının özellikleri
“Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.
Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.
Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!”
“Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası.” Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.
Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar.
Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır.
Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner.
Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.
Onlar, kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler.
Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diyenlerdir.
İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selâmla karşılanacaklardır.
Orada ebedî kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır!
(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.” (Furkan 63-67)
Cehennemliklerin pişmanlığı
“O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!”
“Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka.”
Cennet, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılacak.
Cehennem de azgınlara gösterilecek ve onlara, “Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarınız nerede? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı?” denilecek.
Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.
Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”
“Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.”
“Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.”
“İşte bu yüzden bizim şefaatçilerimiz yok.”
“Candan bir dostumuz da yok.”
“Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”
Elbet bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmiş değillerdi.” (Şuarâ 88-103)
“Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. “İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.”” (Şuarâ 181-183)
“Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi? ᅠOnlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üstüne inerler.” (Şuarâ 221-222)
“ᅠTâ. Sîn. Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir Kitab’ın âyetleridir. Kur’an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar. İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.” (Neml 1-5)
“Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.” (Neml 19)
Kur’an’ı anlamak ve onunla amel etmek temennisi ile…
Son Yorumlar