İran’da yaşanan olayları, reformcularla muhafazakârlar arasındaki çatışma diye okuyanlar var.

Olayların Meşhet’ten başlamasını, Ruhani’nin karşısında aday olan İbrahim Reisi’nin buralı olmasından tutunda, Musevi inancına sahip İran vatandaşlarının yoğun olarak burada yaşamasına kadar bağlayanlar başlık olarak eklenebilir.

İran Devleti’nin bankacılık izni verdiği bankerlere, orta ve dar gelirli insanların verdiği paraların buharlaşmasına bağlayanlarda vardır.

Olup bitenleri, ülkede yaşanan genel ekonomik problemlerin yaşananlara sebep olduğunu analiz edenlerde…

İran da yaşananların temel nedenini insan hakları alanında yaşanan problemler olarak analiz edenlerde var…

Bütün bu yaşananları, bir süre önce ABD’nin terör örgütü listesinden çıkardığı, İran rejim muhalifi olan “Halkın Mücahitleri Örgütü” ve İran Rejimi’ni korumak üzere kurulan “Devrim Muhafızları” üzerinden okuyanlarda…

Benim düşünceme göre, bütün bu başlıkların hepsi sokağa çıkan insanların sokağa çıkma gerekçelerinin arka planları olabilir. Ancak bütün bu ortaklaştıran başlıkları kendi planları için kullanmak isteyen güçler varmıdır? Vardır.

ABD, Irak’ta Saddam Rejimi’ne karşı süreci başlattığında, bölgede hamlelerini saymıştı; Suriye, İran, Türkiye sıralamasını ilan etmişti. Son yapılan analizlerde ise bu isteğe katılan, İsrail, Sudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi bölge ülkeleri de var.

Yukarıda yazdığımız listeden Türkiye-İran sıralamasında bir değişim yaşanmış olmasına rağmen, olanlar bu planın yürürlükte olduğunu gösteriyor.

Ben İran’ın ne yapacağını yazmak peşinde değilim; ancak ülkemde yaşayan, yöneten ve yönetilenlere bir çağrı yapmak isterim; fikri ve fiziki anlamda uyursak bedeli çok ağır olacaktır.

YORUM YAZ