Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat. Mimarları süreç uzunluğu konusunda yanılsa da, demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Kızların başörtülü olduğu için okullara sokulmadığı, dinini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alanlardan silindiği, toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kâğıda alındığı süreç 28 Şubat.

28 Şubat, 1997’de Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller Refahyol Hükümeti’nin asker tarafından istifaya zorlanmasıyla yaşandı. Önceki darbelerin aksine, askerler 28 Şubat’ta yönetime bizzat el koymadı. Bunun yerine medya üzerinden bir mücadele yaşandı. Askerlerin hükümeti görevden zorla almaması da 28 Şubat’ın “post-modern darbe” olarak anılmasına sebep oldu. Kimilerince “demokrasiye balans ayarı” yapmak cümleleri sarf edildi.

28 Şubat’ın unutulmayan figürlerinden bazıları; Batı Çalışma Grubu kurucu üyelerinden Çevik Bir, dönemin Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve Yardımcısı Nur Serter, dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya, postmodern darbe tarikatından Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ve Ali Kalkancı idi.

Özellikle dönemin en etkin güçlerinden medyadan, sürece ait bazı gazete manşetleri için tıklayınız…

YORUM YAZ